Daha önce sinatra ile bir kaç örnek uygulama hazırladık. Bu uygulamalarımız sinatra başta olmak üzere çeşitli kütüpheneler kullanıyorlar. Bu kütüphaneler, uygulamalarımızın çalışması için ihtiyaç duyduğu bağımlılıklardır. Bu yazıda, uygulamalarımızın bağımlılıklarını nasıl yönettiğimize bir göz atacağız.
Daha önce uygulamamıza hafıza eklemiştik . Fakat programımız her durdurduğunda hafızası siliniyor. Hafızanın kalıcı olmasını sağlamak için bir dosya kullanacağız. Mesajları da JSON formatında saklayacağız.
Bir önceki yazımda sinatra ile bir echo uygulaması yapmıştık. Bu defa uygulamamızın mesajları hatırlamasını sağlayacağız.
Bir önceki yazımda sinatradan bahsetmiştim. Sinatra’nın sitesindeki örnekten yola çıkarak bir hello world web uygulaması hazırlamıştık.
Sinatra, web uygulamaları yazmak için basit ve kullanışlı bir araç.
Geçtiğimiz son iki haftayı Raspberry Pi ile oynayarak geçirdim. Amacım, raspberry pi üzerindeki IO portlarına bağladığım bileşenlere ruby ile erişerek, tanımladığım olaylar gerçekleştiğinde bana görsel ve işitsel uyarılar vermesini sağlamak. Bunun için öncelikle favori linux dağıtımım olan Arch Linux‘un ARM versiyonunu kurdum.
Geçtiğimiz ay, bir meslekdaşım MRI‘ın üzerinde çalıştıkları iş için yavaş kaldığından ve bir çözüm önerisi aradığını söyledi. Aynı soru, şu yada bu biçimde, sıklıkla karşıma çıkıyor; “Ruby çok yavaş(mış), sen ne önerirsin?”. Genellikle verdiğim cevaplarda vurguladığım noktalar şunlar oluyor; “Ruby, sadece Ruby on Rails değildir” ve “mümkünse rails kullanmayın!”.
Uzun bir tatilden sonra, yeni yıla yenilenmiş bir şekilde girmek üzere dijital sahalara geri döndüm. Farkettiğiniz gibi (farkettiniz, değil mi?), sitemin tasarımını ve dilini de değiştirdim. Ama ingilizcesi zayıf olan arkadaşlarımızın gözü korkmasın, blog bölümünde yazılarımın bir kısmını türkçe olarak yazmaya devam edeceğim.
Bir şey hakkında herşeyi, herşey hakkında da bir şeyleri bilmek…